BİLMEK VE ANLAMAK

Bakmak ve görmek, bilmek ve anlamak arasında fark olduğunu her zaman söyler dururuz. Fakat bu sefer bildiğim şeyi idrak ettiğimde kendime dahi hayret ettim.

SEYYİD ŞERİF CÜRCANİ.....(Hayatı hakkında bir sonraki yazımda malumat vereceğim). O kadar mükemmel bir islam alimi ki kendisine hayran olmak mümkün değil. Akaid okurken ondan bahsetmeden meseleler anlaşılmaz. İlmi akaid ve kelam tarihi o olmadan yok olur.

**Hele hele Tevazu noktasında ALLAMEİ TAFTAZANİ ile bir kıssası var ki dillere destan.
Görüldüğü üzere Seyyid Şerif Cürcani Hz.leri anlatılmakla bitirilecek bir zat değil.
Biz bu kadar hayranlığın arasında bir şeyin körü olmuşuz. O da Seyyid Şerif Cürcani'nin kendisi....
Malum olduğu üzere Rasulullah'ımız'ın  Hz.Hasan dan gelen soyuna ŞERİF, Hz.Hüseyin'den gelen soyuna SEYYİD denir. Ana ve baba cihetinden hem Hasan hem de Hüsetin efendimizden gelenlere -SEYYİD ŞERİF- denir. İşte Cürcan'da (şimdiki Mazenderan, Gülistan ve Gilan eyaletleriyle Türkmenistan'ın Hazar Denizi kıyılarının güneyini içine alan tarihi bölge.) yetişmiş olan bu zata hem seyyid hem şerif olduğu için SEYYİD ŞERİF CÜRCANİ denilmiş.( Tayyeballahü serahü ve cealel cennete me'vahü)(Rabbim şefaatlerine nail kılsın)

Not: Cürcan demişken Telhıs'daki Abdulkahiri Cürcani'yi hatırlamadan geçmek olmaz..